Examples of using Keskin nişancı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Keskin nişancı. Babam tarafından kabul edilmek.
Buradaki pencerelerde ve şuradaki çatılarda keskin nişancı istiyorum.
Vay be! Bayan Keskin Nişancı.
Keskin nişancı ve plastik mermilerle, habersizce yakalayabiliriz.
Hiçbir keskin nişancı Oswaldın performansına erişemedi.
Bu yüzden dışarıda bekleyen üç tane keskin nişancı var. Evet.
Sosyal Silahşor Keskin Nişancı.
Ne keskin nişancı olduğunu hepimiz biliyoruz.
Yakın menzilden öldürmeyen keskin nişancı mı?
Ne? Evet, çatılarda dört tane keskin nişancı var?
Hakladığını düşünüyor musun, keskin nişancı?
Keskin nişancı, sen.
Bu Katein keskin nişancı yarışması madalyası.
Ne? Evet, çatılarda dört tane keskin nişancı var.
Bilim adamı, keskin nişancı ve bir çeşit hayali Holm ortadan kayboldu.
Rako Hardeen, Concord Dawnlı keskin nişancı.
Okuduğuma göre Cehennem Atlayıcıları uzman keskin nişancı ve eğitimli paraşütçüler.
İndir şunu, Neil, kasabada keskin nişancı madalyası aldığını falan hatırlamıyorum.
KNT-308, Türkiyenin ilk yerli, keskin nişancı tüfeğidir.
Roxie Hart, bu oyun küçük keskin nişancı.