Examples of using Kin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Emily, Bay Carline kin mi besliyorsun?
Kin, o kaltaklar için en az para kadar önemlidir.
Kin, kıskançlık, siz seçin. Neden gerçekten?
Kin, karışık sinyaller, yön şaşırtmak onun metodu.
Bu bir gemi. Bu Kin.
Sadece dargınlık ve kin doğurur.
Ve iki taraf arasındaki kin, hiç olmadığı kadar büyümüştü.
Sadece dargınlık ve kin doğurur.
Aralarinda kin olmak zorunda degil.
Dışarıda güneş parlıyor… içimde ise yalnızca nefret ve kin var.
Kin, sanatın üzerini örten bir perdedir.
Kalbimde kötü babama karşı kin var.
Ve kin.
Gizlenmiş öfke, endişe, kin var mı bir bakın.
Çoğu şey para ve güç ve bazen de kin etrafında döner.
Bu adam kin dolu!
Ödülü ise ihanet ve kin oldu.
Sana Orklar kin tutar, dedim. Siktir.
Genel merkezden sana kin tutan birileri olabilir mi?
Doğru. Yu-seon kin tutan birine benzemiyor.