Examples of using Konuşmaya değer in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Konuşmaya değer bir şey değil.
Konuşmaya değer bir şeymiş herhâlde.
Konuşmaya değer bir konu olabilir.
Konuşmaya değer.
Konuşmaya değer bir o vardı.
Henüz bana hakkında konuşmaya değer bir dava getiremedin. Evet efendim.
Henüz bana hakkında konuşmaya değer bir dava getiremedin.
Burada konuşmaya değer tek kişi sensin.
Konuşmaya değer bir şey yok.
Sence bu, konuşmaya değer bir şey değil mi?
Risk almış olurum, ama ikinizle konuşmaya değer.
Bu hakkında konuşmaya değer.
İşinizi sizden iyi idare etmeyi biliyorum'' dese, konuşmaya değer bir şey olurdu. Ama öyle de demiyor.
Çocuklarla konuşmaya değer olabileceğini düşünüyorum. Ve bu evliliğin deneyimlerinin ne olduğunu görmek için.
biz hala bunu konuşuyoruz, çünkü konuşmaya değer bir konu.
Yıl geçti, hala konuşuyoruz, çünkü konuşmaya değer bir şey.
İşinizi sizden iyi idare etmeyi biliyorum'' dese,… konuşmaya değer bir şey olurdu.
Diyorum ki patronunla konuşmak için bir neden yok. Çünkü konuşmaya değer bir şey yok. Sen sanıyorsun diye küçük bir çocuk babasının canını aldığı için yargılanabilir.
Pekinin her büyük iş adamı konuşmaya değerdir.- Evet oluyor yani.
Yani sonunda konuşmalara değer kattığımı kabul ediyorsun?