KORUMAN IÇIN in English translation

to protect
korumak
koruyacak
koruma
for your protection
korunmanız için
seni korumak için
senin güvenliğin için
senin korunman için
keep
devam
sürekli
durmadan
sessiz
tut
tutun
kalsın
sakla
tutarım
koru
to save
kurtarmaya
kurtaracak
korumak için
kurtarabilmek için
kaydetmek için
saklamak
to bless
kutsamak
korusun
kutsayacak
kutsanmış
bahşetmedi
takdis etmek
to defend
savunmaya
korumaya
savunacak
karşı
you to cover
korumanı
kapatmanı
kollaman
idare etmen
mi unutma , akşamüstü benim yerime

Examples of using Koruman için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seni kalan kurbanları koruman için işe alıyorum.
I will hire you to guard the remaining victims.
Sunder, sana koruman için verdiğim parayı ver!
Sunder, give back the money which was give to you for safekeeping.
Koruman için sana güveniyor.
She counts on you for protection.
Tüm acımı ve neşemi koruman için ellerine bırakıyorum gibi.
It's like I'm giving you all my hurt and joy to hold and protect.
Beni barındırman ve koruman için sana ihtiyacım yok. Geçmişim mi?
My heel? I don't need you to shelter and protect me?
Biz düzeni koruman için ödeme yapıyoruz… silah gösterisi için değil.
We are paying you to keep order, not put on fancy gun shows.
O öldükten sonra onları koruman için sana yalvarmaya gelecekler.
After he's dead, they will come beggin' for you to protect'em.
Kendini koruman için verdiğim hançerin dişleri. Yaraları gördüm.
From the dagger I gave you to protect yourself. I saw the wounds.
Kendini koruman için verdiğim hançerin dişleri.
I gave to you defend yourself. From the dagger.
Onu koruman için sana güvenecek.
You-- to keep them alive.
Beckyi koruman için!
Protect Becky!
Şu an birini koruman için sana burada ihtiyaç var.
You're needed here, protecting someone else.
Şu an birini koruman için sana burada ihtiyaç var.
Right now, you're needed here, protecting someone else.
Hayatının işini koruman için. -Hayır.
Protect your life's work.-No.
Bunu senden onu koruman için istiyorum… tıpkı onun seni koruduğu gibi.
Like she protected you. All I'm asking you to do is protect her.
Bunu senden onu koruman için istiyorum… tıpkı onun seni koruduğu gibi.
All I'm asking you to do is protect her, like she protected you.
Bunu senden onu koruman için istiyorum… tıpkı onun seni koruduğu gibi.
Is protect her… like she protected you. All I'm asking you to do.
Sana beni koruman için geldim.- Yeter.
That's enough. I came to you to protect me.
Biri sana bu duvarı koruman için para mı ödüyor?
Somebody paying you to hold up this wall?
Şimdi hayatını koruman için izin vereceğim.
Now I will let you keep your life.
Results: 181, Time: 0.0635

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English