Examples of using Koymakla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ağzına her şeyi koymakla ilgili bir rahatsızlığı vardı bu yüzden onu her zaman gözetlemen gerekiyordu hatta banyoya girdiğinde dahi.
Ve sonra, itiraf ettikten sonra genel hapishaneye koymakla tehdit ettiğin çocuk tacizcisi var. Bay Stimple. Kendini astı.
Ülkemin kurumlarından birine bomba koymakla da tehdit etti. El Chapo bizi ifşa etmekle kalmadı.
Yine de sen sefilsin çatına birkaç ışık koymakla bu değişmez.
Hayır, birine metro istasyonunda rastlarsan bu bir tesadüf olur,… olanlardan sonra çocuğuna adını koymakla değil.
Kaçık çevirmen küçük penisinin fotoğrafını attı, bende onu eğer yatırımcıları ikna etmezse internete koymakla tehdit ettim.
Iris, tüm iç tasarım bilgim… kanepeyi köşeye veya duvara karşı koymakla sınırlı.
Diğer kadın da Damienı bir çocuğun kafasını kesip kapının eşiğine koymakla tehdit ederken duymuş.
Çünkü beni, varlığına hâlen inanmadığım, bir videomuzu internete koymakla tehdit ettin.
Dokuz dan Onbire, tüm mahkumlar eğitim programına gitti-- Bu aynı suçlu yuvası, onların beni parmaklıklar arkasına koymakla herşeyin unutulacağını düşündükleri.
Hemen siteye gir. MacDonaldın bu gemiye biyolojik bir bomba koymakla ilgili en ufak bir ipucu verip vermediğini öğrenmek istiyorum.
Birini, ömür boyu bir kuruma koymakla, bir şekilde tehlikeli
Biliyorsunuz, geçiminizi sağlamanın geleneksel baskısıyla ve masaya yemek koymakla, bir aile yetiştirmekle,
Kendine şampanya koy, V. Çocukların hapisten çıkışını kutluyoruz.
O çay koy, onu almaya gidiyorum.
Flossie, bize içki koy.- Teşekkür ederim.
Sadece şu içkiyi koy yoksa bu mekânı şikayet ederim.
Evet! Koydum mu!
Oraya koydum.- Oradaydı dostum.
Bana bir viski koy, Onbaşı Abou?