SETTING in Turkish translation

• ayarı
• ayarlamak
• batan
• belirlemek
• batarken
• batıyor
• belirleyen
• koymaya
• dekor
• tuzak
• kurmak
• yerleştirmek için
• kurmayı

Examples of using Setting in English and their translations into Turkish

Yeah. The sun's setting.
Güneş batıyor.- Evet.

Setting Limits for Your Out-of-Control Child.
Kontrolden Çıkan Çocuğunuza Karşı Sınırları Belirlemek.

Setting the foundation.
Vakfı ayarlamak.

I'm a chef on a Sunday-afternoon setting the menu of a big restaurant.
Ben bir pazar öğleden sonrasında büyük bir restoranda mönüyü belirleyen şefim.

the safe search setting blurs out adult content in images.
güvenli arama ayarı görüntülerdeki yetişkinlere yönelik içeriği bulanıklaştırır.

What about setting boundaries?
Sınır koymaya ne oldu?

Screenplay: Setting: Music.
Müzik: Dekor: Senaryo.

The setting sun has to go down quickly,
Batan güneşin çabuk batması gerekiyor

The setting sun.
Güneş batarken.

So I guess the next step is setting a wedding date.
Sanırım sonraki adım düğün tarihini belirlemek olacak.

and the sun's setting there.
güneş şurada batıyor.

No, I don't think it's a setting on a washing machine.
Hayır. Çamaşır makinası ayarı olduğunu sanıyorum.

I don't want nobody setting' up on me while I'm settin' up on them.
Ben onlara tuzak kuracakken kimsenin beni tuzağa düşürmesini istemem.

And what menu would you serve with this setting?
Ve bu dekor ile hangi menüyü sunacaksınız?

But it's refusing to go down. The setting sun has to go down quickly.
Batan güneşin çabuk batması gerekiyor ama o, batmayı reddediyor.

Especially to the East… where the sun's setting.
Özelliklede doğudan güneş batarken.

But the sun's setting for me.
Fakat güneş benim için batıyor.

He started setting these lofty goals.
Kendine büyük hedefler koymaya başladı.

There's no setting for wood!
Tahta için ayarı yok!

See if you think this guy knows anything about setting bombs?
Bir bak bakayım bu adam bomba kurmak hakkında bir şeyler biliyor muymuş?