KURALI BILIYORSUN in English translation

you know the rule
kuralı biliyorsun
kuralı bilirsim
you know the drill
kuralı biliyorsun
yapacağınızı biliyorsunuz
matkabı biliyorsun
tatbikatı bilirsin
you know the rules
kuralı biliyorsun
kuralı bilirsim
you know the code
kodu biliyorsun
kuralı biliyorsun
şifreyi biliyorum
parolayı biliyor musun

Examples of using Kuralı biliyorsun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gidelim soytarılar. Kuralı biliyorsun.
You know the drill. Let's go, you clowns.
Araba kullanırken yolcu almayla ilgili kuralı biliyorsun.
You know the rule about passengers riding in the cab.
Silahı buraya sürükle. Kuralı biliyorsun.
You know the drill. Slide the gun over here.
Yemek ve yüzme hakkındaki kuralı biliyorsun.
You know the rule about eating and swimming.
Silahı buraya sürükle. Kuralı biliyorsun.
Slide the gun over here. You know the drill.
Hiçbir yabancı kumandama dokunamaz. Kuralı biliyorsun.
No outsiders touch my remotes. Hey, you know the rule.
Hadi, Errol, kuralı biliyorsun.
Come on, Errol, you know the drill.
Pıneapple, kuralı biliyorsun.
Pineapple, you know the rule.
Bunun bir parçası olamazsın. Kuralı biliyorsun.
You know the rule. You can't be a part of this.
Hala kayıtlardalarsa ölü değillerdir. Kuralı biliyorsun.
You know the rule. They aren't dead if they're still on the books.
Bayan Vinez, benim sınıfımda cep telefonu kullanımıyla ilgili kuralı biliyorsun.
Ms. Vinez, you know the rule regarding the use of cellphones in my class.
Kuralı biliyorsun.
Kuralı biliyorsun.
You know the policy.
Ahırla ilgili kuralı biliyorsun, değil mi?- Saklambaç oynuyorduk?
I was just hiding. You know the rules of the barn, right?
Ben kazandım, kuralı biliyorsun. Bir!
Mum wins, you know the rules. One!
Kuralı biliyorsun… bir kere oraya değdi mi iflah olmuyor.
You know the rule… once it touches hiney, it's no longer miney.
Kuralı biliyorsun… bir kere oraya değdi mi iflah olmuyor.
Once it touches hiney, it's no longer miney. You know the rule.
Michelle, gelecek 16 haftayla ilgili kuralı biliyorsun.
Michelle, he knows the rules, right, for the next 16 weeks?
Sen de ortağını öldürmeyle ilgili kuralı biliyorsun.
And you know the rule about killing your partner.
Sakızla ilgili kuralı biliyorsun.
You know about the rule about gum!
Results: 57, Time: 0.0279

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English