KUTULAR in English translation

• boxes
• cans
• the canisters
• box

Examples of using Kutular in Turkish and their translations into English

Kutular için özür dilerim.
I'm sorry about the boxes.

Kutular ne için?
So what are the boxes for?

Kutular benim odama gidiyor, kapısını kilitleyeceğim.
These boxes go in my room, I'm locking it.

Hangi kutular gidiyor, hangisi kalıyor?
Which crates stay, which ones go?

Kutular ne kadar?
How much are the boxes?

Kutular dolusu negatif filmim var ama bir türlü onlardan kurtulamıyorum.
I have boxes full of them but I could never see myself getting rid of them.

Kutular arasında yaşamak.
Living out of boxes.

Yaşamlarımızı kutular içine yerleştiriyoruz.
We put our lives in boxes.

Bütün bu Gunnerın getirdiği kutular- neredeler şimdi?
All those boxes Gunner carted down here- which are where?

Kutular Salonu taşlar olamaz olacak umuyoruz.
Let's hope it won't be stones in boxes, Hall.

Gözünü kırparsan seni kutular, eve postalarım!
You blink an eyelid and I will mail you home in a box!

Kutular değiştirilmiş olmalı.
The containers must have been switched.

Bu kutular da neyin nesi?
What's with the boxes?

Portrelerdeki kutular nedir, efendim?
What are those boxes in the portraits, sir?

Kutular boş görünüyor ama değiller.
These boxes look empty, but they're not.

Odaları soğutan kutular üzerine ön lisans diploması veriyor.
It's a two-year degree in boxes that make rooms cold.

Kutular yanlış etiketlendirildiler.
The cans were mislabeled.

Kutular nereye gidecek?
Guess where those boxes are going?

Daha İyi Kutular ve Kartonlar.
Better Crates and Cartons.

Bu kutular ne için?
What are the boxes for?