Examples of using Mahrem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mahrem yağı için kuponum olması, yeterince berbat bir şey zaten.
Sessiz, mahrem, güvenli.
Böyle mahrem bir konuda konuşmayacağım.
Bu mahrem, ve mahrem tutulmalı.
Sen mahrem kendi babanı öldürecek?
Biraz mahrem bir görüşme.
Mahrem evlilik yatağı ne tarafta?
Hayır. Bunun mahrem bir hediye olması gerekiyordu.
Bunun mahrem bir hediye olması gerekiyordu.
Hayır. Bunun mahrem bir hediye olması gerekiyordu.
Daha mahrem bir tarzları olurdu.
Biraz mahrem bir görüşme.
O mahrem!- Bu da kim?
Mahrem yerler.
Özel, mahrem ve hassas bir mevzu hakkında.
Bu mahrem.
Evet ve çok mahrem.
Ajan Clarkın soruşturma Peki, Taş o tek mahrem oldu Deeksi söyledi.
Kişisel ve Mahrem yazıyor.
Bu çok mahrem Adrian.