Examples of using Mekâna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mekâna gidip buz gibi votkaları götürdünüz mü bakalım?
Şu an bulunduğumuz zaman ve mekâna zorunlu iniş yapıyoruz demek oluyor.
Birkaç saatliğine mekâna ben bakıyorum.
Şu an bulunduğumuz zaman ve mekâna zorunlu iniş yapıyoruz demek oluyor.
Polis tüm mekâna gaz bombası atıp herkesi öldürdü.
Mekâna bayıldım.
Mekâna da bununla mı gideceğiz?
Görünüşe göre Calder mekâna damgasını basmakta gecikmemiş.
Mekâna gelirsiniz o zaman.
Mekâna pek çok gangster geldi.
Benimle gelip mekâna bir bak.
Mekâna kilit vurana kadar para gitmiş olacak.
Mekâna yaptığım şeyi beğendin mi?
Mekâna bak be.
Benim mekâna gelmek ister misin?
Mekâna girip suç unsuru olup olmadığına bakmayı düşünüyordum.
Seninle mekâna bakmak istemiştim ama başka bir yerdeydin.
Ruizin mekâna veya salona girerken görüntüsü var mı?
Mekâna yıldırım mı düştü?
O gece mekâna gelmişti. Sonra ortadan kayboldu.