Examples of using Nida in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ona, Turun sağ yanından nida ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu.
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti,
Oraya geldiğinde, kendisine şöyle nida olunmuştu:'' Ateşin yanında olan ve çevresinde bulunanlar mübarek kılınmıştır!
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti, bana zarar dokundu
Ve o gün onlara nida eder de ne cevap verdiniz der, gönderilen peygamberlere?
Ona, Turun sağ yanından nida ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu.
Ve o gün onlara nida eder de ne cevap verdiniz der, gönderilen peygamberlere?
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti,
Ona, Turun sağ yanından nida ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu.
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti,
Ve o gün onlara nida eder de ne cevap verdiniz der, gönderilen peygamberlere?
Allah, takva sahiplerine şöyle nida eder:'' Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz.
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti,
Ona, Turun sağ yanından nida ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu.
Ve Nuh da bundan önce hani nida etmişti de duasını kabul etmiştik,
Ve Eyyub da hani Rabbine nida etmişti de gerçekten demişti,
Klaipedaya yakın olan popüler sahil beldeleri, güneyindeki Nida ve kuzeyindeki Palanga beldeleridir.
Eyyub da:'' Başıma bir bela geldi,( Sana sığındım), Sen merhametlilerin merhametlisisin'' diye Rabbine nida etmişti.
sanki onlara pek uzak bir yerden nida edilmede.
Nida ettiğimiz zaman Tur tarafında da değildin; fakat senden önce kendilerine bir peygamber gelmeyen topluluğu,