Examples of using Oğlu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Oğlu şu anda burada.
Baldızımın oğlu körfezde. Galiba lastiğe binmiş.
Şeytanın oğlu!
Oğlu Joshla birlikte dolaşıyor.
Nikiforosun yerine oğlu ve ortak imparator Stavrakios( 811) geçti.
Bir babanın oğlu bir ülkenin askeri bir kadının seveniydim.
Oğlu Alexin fotoğrafını açar mısın?
Oğlu beni arayacak.
Kadın ve oğlu, Tambowdaki akrabalarının yanına gittiler.
Oğlu kaçırıldı, herkes burada.
Beytüllahimde Tanrının oğlu olarak insanlara bir şeyler anlatıyorum.
Bir baba oğlu hakkında konuşamaz mı?
Ucube melez oğlu 1000 yıl önce onun kalbini söküp aldı sanıyordum.
Ama oğlu dışarı çıktı.
Oğlu babasına kızgınmış ve arabayla tur atıyormuş.
MÖ 96da Grypusun oğlu Selevkos VI Epifanes tarafından savaşta öldürüldü.
Oğlu Jonaha ne olmuş?
Oğlu ve gelininin katledilmesi yüzünden bize katılacaktır.
Ama ben eski Shogunun oğlu ve şimdiki Shogunun kardeşiyim.
Francis Xavier buraya… Tanrının oğlu adına Japonlara dini öğretmek için geldi.