Examples of using O geldiği gün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.
Doğrusu, onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.
ertelesek,'' Onu tutan nedir,'' derler. Doğrusu, onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.
O geldiği gün Allahın izni olmadan hiç kimse konuşamaz.
O geldiği gün hiçbir benlik, Onun izni olmadan söz söyleyemez. Onların bir kısmı bahtsız,
Onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez
Onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.
Azap onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilecek değildir.
İyi bilin ki, o azap onlara geldiği gün kendilerinden geri çevrilecek değildir. Ve o alay ettikleri şey kendilerini kuşatmış olacaktır.
Ve eğer onlardan azabı, belirlenmiş bir süreye kadar ertelesek, mutlaka şöyle diyeceklerdir:'' Onu erteleyen de ne?'' Gözünüzü açın, azap onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilecek değildir.
Ve o geri geldiği gün.
O gün ejderhanın geldiği gündü. .
O gün geldiği için üzgünüm.
Ve o gün geldiği zaman umarım bizi seçersin.
O geldiği gün hiçbir benlik, Onun izni olmadan söz söyleyemez.
O geldiği gün Allahın izni olmadan hiç kimse konuşamaz.
O geldiği gün, hiç kimse Onun izni olmadan konuşamaz.
O geldiği gün, hiç kimse Onun izni olmadan konuşamaz.
O geldiği gün Allahın izni olmadan hiç kimse konuşamaz.