Examples of using Obje in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yaşayan ölü gibi gösteren birkaç bildiğimiz obje var.
Ve onu üzerinde kullandı? Belki Charlotte bir obje buldu?
Biri girip çıkıp… obje çalıyor.
Biri Depoya girip obje çalıyor.
Yıl kadar önce, üç kutsal obje dünyada bir arada ortaya çıktı.
Hayranlar hep aynıdır ama çok fazla obje var.
Obje kullanıyor, değil mi?
Mykanın dediğine göre obje mermerden bir kâseymiş.
Sanki obje bir şey yapmış gibi.
Peki obje bulmak?
Belki de obje Mikeın üzerindedir.
Filvaki, obje stadda olmalı.
Hâlâ obje bulma işinde misiniz?
Dolayısıyla, tel, obje üzerinde yukarı doğru bir kuvvet uygulamalı.
Obje için bana yol gösterin.
Obje içinde olabilir.
Obje hâlâ peşimizde,
Obje açıkçası oraya geleli çok olmamış.
Bu obje reçineden yapılmıştı
Hayır, dönüşeceği obje eşit büyüklükte olmalı.