Examples of using Olarak hareket in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti hükümeti Sovyetler Birliği geçici bir hükûmeti olarak hareket etti.
formed on July 6, 1923, the Russian Soviet Federative Socialist Republic's government acted as an interim government of the USSR.Bazı operatörlerin bulunduğu bir hotspot olarak hareket edebilir, İnternet bağlantısını Wi-Fi,
It can act as a hotspot with some carriers, sharing its Internet connection over Wi-Fi, Bluetooth,onunla yeri hakkında gitti, alıcılık bir damper bir parça olarak hareket olabilir.
close to Motty and went about the place with him, I might act as a bit of a damper on the gaiety.cümleleri vurgulayabilir, tek kelimelik girdi için basit bir sözlük olarak hareket edebilir.
phrases in the source and target text, and act as a simple dictionary for single-word input.Bulgar meslektaşı Solomon Passy de ülkesinin Amerika Birleşik Devletlerinin bir müttefiki olarak hareket edeceğini söyledi.
Mircea Geoana Böyle'' açık kaynak'' gibi konular ile çoğunlukla anlaşma'' telif hakkı'' ve sistemin nasıl aslında sanatçıları desteklemek ve yaratıcılıklarını geliştirmek için tasarlanmıştır da sansür biçimi olarak hareket edebilir.
I'm commonly dealing with issues surrounding open source and copyright and how the system that was initially set up to support artists and to nurture creativity can also act as a form of censorship.Araştırma ekibinin görevi üyelere hizmet sunmak ve aynı zamanda hükümetlere veya kurum üyesi olsun ya da olmasın ticari kuruluşlara, ADR toplumunun ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri bir araştırma kuruluşu olarak hareket etmektir.
The function of the research team is ülkenin siyasi yaşamına hakim ve siyasi bağış olarak hareket eden, görevdeki parti için daha tuhaf biçimler almaya başladı.
exercising a free hand in drafting the South Korean constitution, dominating the country's political life, and acting as a political fundraiser for the incumbent party.Kaptanın altında ikinci kaptan olarak hareket eden bir bandophoros('' sancak taşıyan''),
Under the captain, there was the bandophoros("banner bearer"), who acted as executive officer, two prōtokaraboi(sing. prōtokarabos,"head of the ship"),yüzüğü)''( Adını Tom Romandan almıştır) konfigürasyonunun hala zaman makinesi olarak hareket edebileceğini varsaymıştır.
configuration of an N number of wormholes arranged in a symmetric polygon could still act as a time machine, although he concludes that this is more likely a flaw in classical quantum gravity theory rather than proof that causality violation is possible.Pek çok kişi, kendisini şimdi de mali olarak hareketleri kısıtlanmış hissediyor.
Many find themselves limited in their movement, but now by finances.Aslında, gelire bağlı olarak hareketliliğin ölçüsü.
It's actually a measure of mobility based on income.sonuç olarak, hareket ederlerken bir kinetik enerjiye sahiptirler.
therefore, as they move Belki de çünkü ilk kez yukarıdan gelen Tanrı kudreti olarak hareketlerini görmemiz mümkün oldu.
Perhaps because, for the first time, we are able to see their movements as a deity might-- from on high.korucular, onların farklarını kenara koymalıdır, ve biri olarak harekette gitmelidir!
the Rangers must put aside their differences and go into action as one!Ekim 2014 yılında, 11 yıldır grubun ilk singleı olan'' Without You'' S müzik video Lee Ji-hoon ile bir çift olarak harekete geçti.
In October 2014, she acted as a couple with Lee Ji-hoon in the music video of"Without You" by S, which is the group's comeback single after 11 years.Tek olarak hareket ettiniz.
You acted as one.Somekichi koruyucu olarak hareket ediyorum.
I act as Somekichi's guardian.Biz bir olarak hareket ederiz.
We move as one.Lütfen kılavuz olarak hareket edin.
