Examples of using Oldum olası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Saçmalama, mesafe oldum olası bu kadardı.
Oldum olası beni öpen ilk erkeğin kocam olacağını hayal ettim.
Ben ayarladım. Jamie oldum olası polislere biraz şeydir.
Oldum olası kavgalara karışmışımdır.
Annem oldum olası ateşten korkar.
Oldum olası sandığından fazlasını yapabilen birisin. Hayır, yapamam.
Oldum olası sandığından fazlasını yapabilen birisin. Hayır, yapamam.
Oldum olası sadık biri oldum. .
Cheney oldum olası orta düzey bir öğrenci ve sporcu olmuştur. .
Basit zekâlar oldum olası… büyük dürüstlükle büyük kabalığı karıştırmışlardır.
Frank oldum olası sır saklayamazdı.
Hayır, oldum olası böyleydin.
Ama ben oldum olası Bayan Magooyum.
Oldum olası saygısız biri olmuşumdur. .
Oldum olası böyle biri.
Oldum olası beyaz bir Land Rover istedim.
Halkım bunu oldum olası bilir.
Oldum olası adlî tıp bilimine ilgim olmuştur. .
Bir şeylerin büyümesini seyretmeyi, oldum olası sevmişimdir.
O adam beni oldum olası korkutuyordu.