Examples of using Olmadığını biliyordu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mary onun Alex White olmadığını biliyordu.
Bir parçam, gerçek olmadığını biliyordu ama umursamadım.
Sen olmadığını biliyordu sen yaptığımız fantezilerin yarısını bile yapamazdın!
Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu.
Yani babam Bettye vermiş oldu çünkü param olmadığını biliyordu.
Kıdemli Astsubay kimsem olmadığını biliyordu, ve.
Babam kaza olmadığını biliyordu ama Mary ile benim yüzümden geri çekildi çünkü daha çocuktuk.
Çünkü kimse kavga etmeyi kesmenin iyi olmadığını biliyordu. İnsanlar bu savaşta ölmeye devam etti.
Çünkü kimse kavga etmeyi kesmenin iyi olmadığını biliyordu. İnsanlar bu savaşta ölmeye devam etti.
Tanrı bizim bir hatamız olmadığını biliyordu… ve bize bir şans daha verdi!
bu Yusufu üzdü çünkü babanın kendisi olmadığını biliyordu. Demek ki Meryem başka birini seviyordu.
Kurtadamlara aitti. Babanın, onun yalnızca satılacak… dandik bir hatıra olmadığını biliyordu.
Kurtadamlara aitti. Babanın, onun yalnızca satılacak… dandik bir hatıra olmadığını biliyordu.
yanına alarak ayrıldı çünkü öyle birinin çevresinde bulunmanın bir çocuk için iyi olmadığını biliyordu.
Denpok, Aspende olduğunu biliyorum, geldiğin için sağ ol. .
Böyle biri olmadığımı biliyorsun, dimi, Suze?
Dedikodu yapan biri olmadığımı biliyorsun… ama Julia için üzülüyorum.
Ama sanatın patronu olduğunu biliyorum Bay Darvak.
Anne olacak biri olmadığımı biliyorsun. Saçmalama.
Anne olacak biri olmadığımı biliyorsun. Saçmalama.