Examples of using On beş dakika in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
On beş dakika kadar sonra bir hemşire geldi ve çok kabaydı.
Bir siyah adam onu on beş dakika yere mıhladı.
Babam bütün kadınlar on beş dakika gecikir.
On beş dakika önce dalgıçlar Cindynin cesedini buldular.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
Çünkü on beş dakika içinde burada olacak, arkasında polislerle.
Lütfen on beş dakika içerisinde otobüste yerlerinizi alın.
Yürüyerek on beş dakika.
On beş dakika, on beş dakika,! .
On beş dakika içinde rıhtımda olurum. Tamam.
Sadece on beş dakika erken.
Daha on beş dakika önce Deacon ve Kellynin evinde… peynirli kekin yarısını yedin.
Dünyada her şey, on beş dakika bir raf ömrü vardır.
Francisca, on beş dakika müsait değilim.
Siktir. On beş dakika içinde görüşmem var.
On beş dakika içinde biter.
Ciceroya on beş dakika mesafede.
İntihar bombacısı on beş dakika önce… Kral George sokağında kendini havaya uçurdu.