ONAYLAMAYAN in English translation

disapproves
onaylamıyorsun
tasvip etmiyor
karşı
disapproving
onaylamıyorsun
tasvip etmiyor
karşı
disapproved
onaylamıyorsun
tasvip etmiyor
karşı

Examples of using Onaylamayan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çin-Sovyet Ayrılığı arttıkça Guevaranın Çin Komünist Partisi yanlı tutumunu onaylamayan Sovyet resmî görevlilerinin Castroya yaptıkları baskı
had advocated while minister of industries, to pressure exerted on Castro by Soviet officials who disapproved of Guevara's pro-Chinese Communist stance on the Sino-Soviet split,
Onaylama Seçenekleri.
Validation Options.
Hâlâ onaylama bekliyoruz Bay Lucas.
We're still waiting for confirmation, Mr. Lucas.
Erişilebilirlik onaylama seviyesi.
Accessibility validation level.
Onaylandı, 14 temiz.
Confirmed, 14 is clear.
Vuruş onaylandı mı?
Is that a confirmed hit?
Hırvatistan katılım anlaşmasını imzaladı ve onayladı ve Birliğe gelecek yıl katılmayı bekliyor.
Croatia has signed and ratified the accession treaty and expects to join the Union next year.
Onaylama olmaksızın kalıcı olarak sil.
Delete permanently without confirmation.
Sen benim kredimi onaylamış olsaydın ben de eve zamanında gelmiş olurdum.
If only you had approved my loan I would have come home on time.
Eğer benim kredimi onaylamış olsaydın ben Dariyaganjda kablo işleriyle uğraşıyor olmazdım.
If he had approved my loan I wouldn't be installing cable-connections in Dariyaganj.
Onaylama için herkesin televizyonda mı olması gerekiyor?
For validation everyone has to be on TV?
Onaylandı, Sergei Vitalievich.
Confirmed, Sergei Vitalievich.
Kim onayladı bütün bunları?
Who authorized all this?
Sessizliğinizi onaylama olarak değerlendiriyorum.
I will take your silence as confirmation.
Elliott sonunda bakıcıyı onaylamış. Gelecekler yani.
Elliott finally approved a sitter, so they will be here.
Kraliçe planı onaylıyor, ben de gerçekleştirmeye kararlıyım.
The queen approves of the plan, and I intend to see it through.
Onaylandı efendim.
Confirmed, sir.
Öldüğü onaylandı, hedef yok edildi.
Kill confirmed, target destroyed.
Onaylama kodu.
Confirmation code.
Diğer yarısı da onaylıyor. Yani sorun ne?
The other half approves, so what's the problem?
Results: 41, Time: 0.0278

Top dictionary queries

Turkish - English