ONLARCA KEZ in English translation

• dozen times
• countless times

Examples of using Onlarca kez in Turkish and their translations into English

Beni yenerdi. Onlarca kez satranç oynadık ve her defasında beni yendi.
We played chess dozens of times and he always heat me. He beat me.

Sana onlarca kez sormuştum.
Only asked you 10 times.

Sana onlarca kez sormuştum.
I only asked you ten times.

Bu yolculuğu onlarca kez yaptım ben.
I have made the trip dozens of times.

Onlarca kez rüşvet aldın ve onları ceza almaktan kurtardın.
You received bribes and let them off the hook so many times.

Günde onlarca kez arama.
Don't call me dozens of times a day.

Bunu onlarca kez düşünmüştüm.
I thought it about a million times.

Elena onlarca kez aradı.
Elena's called, like, a dozen times.

Onlarca kez kendi kanımda test ettim.
I have tested it dozens of times on my own blood samples.

Hayatı ise onlarca kez.
But we discover life many times.

Bu sunumu fon ararken onlarca kez yaptık.
We did this presentation dozens of times when we were looking for funding.

O zamandan sonra aynı bas satırı onlarca kez kullanıldı.
Since then that same bassline has been sampled dozens of times.

Evet, onlarca kez.
Ken… Yeah, like a dozen times.

Çok kötü. Adam onlarca kez vurulmuş.
Very bad. The man was shot over a dozen times.

Demek istediğim, bunu onlarca kez duydum.
I mean, I have heard that a hundred times before.

Çok kötü. Adam onlarca kez vurulmuş.
Very bad. Man was shot over a dozen times.

Öyle mi? Ben birini onlarca kez.
Yeah, well, this one I have seen about a dozen times.

Çok kötü. Adam onlarca kez vurulmuş.
The man was shot over a dozen times. Very bad.

Çok kötü. Adam onlarca kez vurulmuş.
Man was shot over a dozen times. Very bad.

Polise gitmeyi her gün onlarca kez düşünüyorum.
I think about turning myself in a dozen times a day.