Examples of using Onun sadık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kev, baksana. Gelecekteki kongre üyen ve onun sadık… kampanya yöneticisi için soğuk bir şeyler ver.
O halde diğer hayatta en zeki insan olabilir ve sen de onun sadık köpeği olursun.
Ben Trelak, Yüce Efendi Aresin baş adamıyım, Tanrınızın, toprağına ve onun sadık taraftarlarına geri dönüyor.
Bu kurnaz tilkileri yuvalarından çıkarmalıyız. Ve onun sadık avcıları olan bizler, artık.
Biz de onun sadık mürettebatıyız ve görünen o
videoya hizmet ederiz ve onun sadık eşi, sese.
Ve üvey kardeşi Kanepe Jesterla tanışmak istersin. ama belki onun sadık hizmetçisi Kraliçe burada olmayabilir.
Ve üvey kardeşi Kanepe Jesterla tanışmak istersin. ama belki onun sadık hizmetçisi Kraliçe burada olmayabilir.
bir orta çağ prensesi, onun sadık generali ve iki köylünün evlerine ulaşabilmek için düşmanın sınırlarında yolculuk etmesini konu alan bir aksiyon-macera filmiydi.
Onun sadık destekçilerini.
Onun sadık koyunu Willydi.
Ben de onun sadık koruyucusuyum.
Ben onun sadık köpeği, Trayim.
Onun sadık Aliciası tüm Iowa şehirlerinde.
Yani onun sadık olmadığına mı inanıyorsun?
Onun sadık olduğunu biliyorlardı. Etrafındaki insanlar.
Ubbe bana onun sadık köpeğiymişim gibi davrandı.
Hep orda yaşamış. Çalışanları onun sadık elemanları.
Walshengham sonuna kadar onun sadık hizmetkarı olarak kaldı.