Examples of using Oraya gitmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Oraya gitmek, başvuruda bulunmak.
Oraya gitmek zorunda mıyım?
Oraya gitmek ve bayrağı yakalamak benim görevim olmalıydı.
L hemen oraya gitmek gerekiyordu, ama ben vermedi.
Ama oraya gitmek sorun değil.
Oraya gitmek için bir sebebin olmalı.
Oraya gitmek zorundayım.
Hayır, oraya gitmek benim için daha kolay.
Oraya gitmek, Phoenixi bulmak
Oraya gitmek istiyor musun?
Oraya gitmek zorundayız Bay Frodo.
O da oraya gitmek istemiyor değil mi hayatım?
Oraya gitmek istediğimi mi sanıyorsun?
Baba… gerçekten oraya gitmek zorunda mısın?
Bu yüzden mi oraya gitmek istedin?
Ama oraya gitmek isterseniz, onlarla bağlantıya geçebiliriz.
Oraya gitmek zorunda değilsin.
Oraya gitmek istiyorum.
Mürettebatın yarısı oraya gitmek için canını verir.
Oraya gitmek ve kızını almak istiyor musun?