ORGANIZE SUÇA in English translation

organised crime
organized crime

Examples of using Organize suça in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sırbistanın BM savaş suçları mahkemesiyle işbirliğini ilerletip ülkesindeki organize suça darbe indirmek istiyordu.
wanted to improve Serbia's co-operation with the UN war crimes tribunal and to crack down on organised crime in his country.
Başbakan Yardımcısı Jadranka Kosor Pazartesi günü yaptğı açıklamada, hükümetin organize suça savaş açtığını söyledi.
The government has declared war on organised crime, Deputy Prime Minister Jadranka Kosor said on Monday.
Hırvatistan, çok sayıda önemli ismin yakın tarhte öldürülmesi üzerine organize suça darbe indirme amaçlı bir dizi tedbir aldı.
Croatia has taken a series of measures in a crackdown on organised crime, prompted by the recent killings of several high-profile figures.
Ettiğine inanılan polis memurunu bulmak için yürütüyordu. Cottan, YM-12 soruşturmasını Hizmetli kod adlı organize suça aracılık.
Into the identity of the police officer believed to be the intermediary for organised crime, Significantly, Cottan led AC-12's inquiry codenamed The Caddy.
Ettiğine inanılan polis memurunu bulmak için yürütüyordu. Cottan, YM-12 soruşturmasını Hizmetli kod adlı organize suça aracılık.
Cottan led AC-12's inquiry believed to be the intermediary for organised crime, into the identity of the police officer codenamed The Caddy.
memurunu bulmak için yürütüyordu. Cottan, YM-12 soruşturmasını Hizmetli kod adlı organize suça aracılık.
Cottan led AC-12's inquiry into the identity of the police officer believed to be the intermediary for organised crime.
yolsuzluk ve organize suça her zaman sıfır tolerans gösterilmiştir ve gösterilmeye devam edecektir.''
corruption and organised crime," Thaci told Steinberg."There is full dedication in the Republic of
Atinada düzenlenen, bölgesel basının organize suça olan yaklaşımı konulu bir konferansta konuşan Belçikalı serbest gazeteci Salvatore Di Rosa, Bulgaristanla ilgili bir incelemede kendileriyle işbirliği yapmak istediğinde Sofyadaki meslektaşlarının kararlılıktan uzak bir tavır sergilediklerini söyledi.
At an Athens conference focused on the way the regional media treats organised crime, Belgian freelance journalist Salvatore Di Rosa said colleagues in Sofia had shown a lack of commitment when he sought to co-operate with them on an investigation related to Bulgaria.
Organize olmuş Şehir Muhafızlarıyla yaptığı düzgün planlı bir saldırı sonucu organize suça ağır bir darbe indirdi. Goorissen? Bir yıl önce Komutan Barunun çete lideri Jan de Lichteyi yakalaması?
The arrest of the gang leader, Jan de Lichte, with an organized City Watch and one well-targeted action, One year ago, Commander Baru, dealt organized crime a fatal blow. Goorissen?
Tanınmış bir Bulgar düşünce örgütü 28 Ocak Çarşamba günü yayınladığı bir raporda, Bulgaristanda yolsuzluk ve organize suça karşı sürdürülen mücadelenin siyasi irade ve idari kapasite eksikliği yüzünden ülkenin
The fight against corruption and organised crime in Bulgaria has weakened since the country's EU entry in 2007 due to lack of political will
Başkan Roh toplumumuza zarar veren… 13 Ekim 1990, Busan… organize suça karşı savaş ilan etti
President Roh declared war against organized crime October 13, 1990,
Bir gazetede yayınlanan yazısında Stojarova,'' Rusya ve Çindeki organize suça kıyasla daha az bilinmesine rağmen, Balkan bölgesi uluslar ötesi ve küresel bir olgu olan organize suçun en önemli merkezlerinden biri olarak görülebilir.
Although less notorious than Russian or Chinese organised crime, the Balkan region may currently be depicted as one of the most important epicentres of organised crime-- a transnational and global phenomenon," Stojarova wrote in a journal article.
Bildiğiniz gibi Başkanın organize suça karşı savaş ilanıyla birlikte Busan Savcılığı 34 faal çeteyi çökertmek için cuma günü gece yarısından itibaren Busan bölgesinde 550 polisle operasyona başlayacak.
As you know, with President's war against organized crime declaration, Busan Prosecutor's Office will execute its operation to sweep 34 active gangs with 550 members in Busan area starting midnight Friday.
Burada sorun, topraklarımızın bu bölgesinde organize suça müsamaha gösteriliyor olması
The problem lies in the fact that in this part of our territory, organised crime is tolerated
Kasım Perşembe günü organize suça karşı bölgesel mücadele konulu iki günlük bir konferansın açılış konuşmasını yapan İstikrar Paktı Koordinatörü Erhard Busek, insan, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının günümüz Güneydoğu Avrupasının karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorunlar olduğunu söyledi.
Trafficking in humans, drugs and arms are among the most serious problems currently facing Southeast Europe, Stability Pact Co-ordinator Erhard Busek said Thursday(11 November) at the opening of a two-day international forum on the regional fight against organised crime.
ABD Heyeti ve AGİT, pek çok ülkede edinilen deneyimlerin, organize suça karşı etkili bir mücadelenin yasa uygulama mercileriyle işbirliği yapmaya
The experience of many countries has shown that an effective fight against organised crime depends on criminals who are willing to co-operate with law enforcement officials
SETimesa konuşan Şala,'' Ev içi şiddetten organize suça kadar.
the hands of civilians, increasing criminality:"From domestic violence to the organised crime," he tells SETimes.
diyen Topi,'' seçim reformu ve yolsuzluk ve organize suça karşı uzlaşmaz bir mücadele ortaya koyma'' sözü de verdi.
intensified," Topi said during a meeting with US Ambassador to Albania Jon Withers, additionally promising to carry out"electoral reform and an uncompromising fight against corruption and organised crime.
Sırp hükümeti yayınladığı bildiride, Zemun Çetesi olarka bilinen Belgrad merkezli organize suç grubunu Cinciçin ölümünden sorumlu tutarak, suikastı'' organize suça karşı başlatılan mücadeleyi durdurma amaçlı'' bir girişim olarak nitelendirdi.
In the aftermath of his assassination, the Serbian government issued a statement, blaming a Belgrade-based organised crime group known as the Zemun Clan for killing Djindjic, describing it as an attempt"to halt the fight against organised crime.
diğer yandan AB yaptırımlarını önlemek için yolsuzluk ve organize suça karşı mücadelesini hızlandırması gerekiyor.
Sofia also has to step up its fight against corruption and organised crime to avoid EU sanctions.
Results: 112, Time: 0.0202

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English