Examples of using Parlat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Parlat, parlat. Yumurtaları parlat.
Altın ayakkabımı parlat.
Yumurtaları parlat.
Neden biz DJ hakkında konuşmuyoruz? Gümüşleri parlat.
Devam et Direği parlat.
Neden biz DJ hakkında konuşmuyoruz? Gümüşleri parlat.
Tırnakları cilala. Boynuzu parlat.
Emredersiniz efendim. Botlarımı parlat.
Ayakkabıları muzla parlat.
Emredersiniz efendim. Botlarımı parlat.
Kılıcını parlat Albay Sexby.
Yıka, parlat, ön camını tak.
Hadi renklerini parlat?
Mutfağı temizle Tencereleri parlat.
Hadi Joe, parlat şunu bakalım.
Her zaman ışığını parlat.
Haydi temizle durma parlat!
Dilinle… yalayarak parlat.
Yavaşça yak, ateşi parlat.
Etkin pencereyi parlat.