PARTIYE GITMEK in English translation

• to go to the party
• to go to a party
• to go to that party

Examples of using Partiye gitmek in Turkish and their translations into English

Hiç kimse ile partiye gitmek istemiyorum.
I don't want to go to a party with anyone.

Mavi bölüğün geri kalanı partiye gitmek zorunda değildi.
The rest of Blue Squadron didn't get to go to the party.

Tamam. Hayır, pantolonunun içindeki partiye gitmek istemiyorum.
No, I don't want to go to a party in your pants.- OK.

Tamam. Hayır, pantolonunun içindeki partiye gitmek istemiyorum.
Okay. No, I don't want to go to a party in your pants.

Tamam. Hayır, pantolonunun içindeki partiye gitmek istemiyorum.
No, I don't want to go to a party in your pants. Okay.

Clark sözümü dinlemiyor. Partiye gitmek istiyor.
Clark's beating me up. He wants to go to a party.

Hâlâ partiye gitmek istiyor musun?
You still wanna go to the party?

Partiye gitmek zorunda değiliz.
We don't have to go to the party.

Bu sefer partiye gitmek yok.
Not go to a party this time.

Partiye gitmek zorundayız.
We got to go to the party.

Partiye gitmek istiyorum.
I want to go to the par-tay.

Sadece partiye gitmek istiyorum.
I just wanna go to the party.

Partiye gitmek istemiştim, ama o aramadı.
I wanted to go the party, but he didn't call.

Kızlar partiye gitmek isteyen var mı?
Girls, who wants to go to the disco?

Partiye gitmek zorundayım.
I have to go to this rave.

Partiye gitmek zorunda mısın?
Do you have to go to the party?

Partiye gitmek yerine burada takılabileceğimizi düşünmüştüm.
I thought we might stay here instead of going to some party.

Partiye gitmek istiyorum. Evet.
I wanna go to the party. Yeah.

Partiye gitmek yerine burada takılabileceğimizi düşünmüştüm. Tamam. Hazırım.
I thought we might hang out here instead of going to some party. Ready. Okay.

Partiye gitmek yerine burada takılabileceğimizi düşünmüştüm. Tamam. Hazırım.
Ready. Okay. I thought we might hang out here instead of going to some party.