PIKNIK YAPMAK in English translation

Examples of using Piknik yapmak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Balondan indikten sonra, piknik yapmak gerekir.
We should have had the picnic after getting the balloon off.
Biraz daha bereket somethi ng biraz daha az bu piknik yapmak gerekiyor.
Need somethi ng to make it a bit less picnic, a bit more cornucopia.
Laleh Parkında yürüyüş yolları, dinlenmek ve piknik yapmak için gölgelik alanlar bulunmaktadır.
Laleh Park provides pathways for walking and shade for picnics and relaxation.
Kiraz ağacının altında piknik yapmak istiyoruz.
We would like to picnic under the cherry tree.
Piknik yapmak için iyi bir yer buldum. Ama eğer bir daha elimizde biraz yiyecek geçerse.
But if we ever do get our hands on some food, I found a lovely spot for a picnic.
Ama gordugun gibi piknik yapmak uzereyiz. Davetin icin tesekkurler.
Thanks for the invite, but as you can see, we're just about to begin a picnic.
Londranın en önemli etkinliği İngiliz-Amerikan Fuarında… piknik yapmak için harika bir gün.
At London's greatest spectacle, the Anglo-American Exhibition. What a perfect day for a picnic.
Evet. Yağmurda yürümek göl kenarında piknik yapmak, mum ışığında çıplak dans etmek.
Um… walks in the rain, picnics by the lake, dancing naked in candlelight.
Bu sabah uyandığında gidip piknik yapmak, günü yaşamak isteyen adama ne oldu?
What happened to the guywho woke up this morning who wanted to goand have a picnic and seize the day?
Keklik avlamak, somon balığı tutmak Kiloran koyunda yüzmek, Domuz Cennetinde piknik yapmak.
Shoot grouse, fish for salmon, bathe in Kiloran Bay, picnic at Pig's Paradise.
Mesela?- Keklik avlamak, somon balığı tutmak… Kiloran koyunda yüzmek, Domuz Cennetinde piknik yapmak.
Bathe in Kiloran Bay, picnic at Pig's Paradise.- Shoot grouse, fish for salmon.
Mesela?- Keklik avlamak, somon balığı tutmak… Kiloran koyunda yüzmek, Domuz Cennetinde piknik yapmak.
Fish for salmon, bathe in Kiloran Bay, picnic at Pig's Paradise.- Shoot grouse.
Cumartesi günü sahile gidiyoruz… Larryi ziyaret edip, piknik yapmak için.
To visit Larry, and have a picnic. We're sailing up the coast on Saturday.
işini seviyor. Mükemmel gün tanımı çocuklarla parkta piknik yapmak.
loves her job and her idea of a perfect day is a picnic in the park with children.
Ata binip piknik yapmak.
Ride out with a picnic lunch every day.
Piknik yapmak için mi durdunuz?
Shall we stop for a picnic?
Kim piknik yapmak ister?
Who's ready for a picnic?
Doğanın içinde piknik yapmak istiyorum.
I want to go on a picnic out in nature.
Bazen piknik yapmak bile kolay değildir.
Sometimes even a picnic's no picnic..
Yani Thunderheadde piknik yapmak gibisi yoktu.
I mean, there's nothing more perfect than a picnic at Thunderhead.
Results: 387, Time: 0.0214

Piknik yapmak in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English