Examples of using Platform in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Platform yeşil onayı istiyorum.
Platform boyunca tekrar bak.
Muhalefet liderine platform sunmak ABD politikasına uymaz.
Sadece o Platform 1 diyor.
Platform kırmızı.
Platform inanilmaz derecede istikrarli
Laurie platform lehine oy veremedi çünkü değerini belirleyemedi.
Madem platform oluşturmuyordun, 750 milyon doları nereye harcadık?
Platform sadece bizim katımızdayken yemek bize aittir.
Eğer onlara para ve platform veriyorsa, bu onu tehlikeli biri yapar.
Platform 1881in kralı ve Fan Fantazi Fantazyanın CEOsu.
Şu an platform 7 de duran tren ilk Kembriç bağlantılı 12.26 seferidir.
Orası Platform 14.
Platform mu yapacağız?
Onu anladım ama platform şeklinde. Ada yapacağız.
Televizyonda en sevdiğim politik platform sizin programınız.
Yani hiçbir zaman platform geliştirmiyordun.
Biri, bu platform.
Gardiyan, bu gemi, platform 2-4e izinsiz iniş yapıyor.
Tatlım, Mardi Gras Kralı tüm gün platform üstünde durmak zorunda kalacak.