Examples of using Polisin elinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İddialara göre ateş edene ait olan izmaritler, polisin elinde.
Ve? Kız polisin elinde.
Polisin elinde kayıp çocuklar… 10 yaşındaki Lucas Hanson
Polisin elinde henüz bir şüpheli ismi bulunmuyor.
Polisin elinde ipucu yok ama katili yakalatacak bilgiyi verene bir milyon dolarlık ödül vaadediliyor.
Sadece polisin elinde Park Su-young ve Kang Hee-sookun cinayetlerini azmettirdiğime dair delil olmadığını söylüyorum.
Bir hafta geçti ve polisin elinde hiçbir şey yok. Veya buldularsa bile bize anlatmıyorlar.
Zannetiğin kadar zeki değilsin… Eğer değilsem, nasıl olur da polisin elinde aleyhime bir şey olmaz?
An itibarıyla yerel polisin elinde ipucu yok, fakat kayboluşundaki gerekçenin iç
Polisin elinde ipucu yok ama katili yakalatacak bilgiyi verene… bir milyon dolarlık ödül vaadediliyor.
Polisin elinde resmi ifade alabileceği henüz bir şey yok… and tatmin edici incelemeden ortaya çıkan şudur.
Elbise şu an polisin elinde ve Ruby, bana anlattığın her şey.
Polisin elinde hiç bir delil,
Son öldürme olayına ilişkin polisin elinde bir görgü tanığı bulunmakta senin olumlu yönde tespit edildiğini söylediler.
Belgrad merkezli B92 Radyosu polisin elinde bir yılı aşkın süredir bir şüpheli bulunduğunu, ancak dava üzerindeki soruşturmanın ilerlemediğini bildirdi.
Polisin elinde, çocuğu kaçıran kişiyle ya
Andy, Dink ve ben bir dükkanı soyarken çekilmiş video kaydı polisin elinde. Andynin beni ele vermesinden korkuyorum.
Batiç, zamanın polis teşkilatı başkanı Dusan Mihajloviçin'' polisin elinde bazı bilgiler olduğu yönünde açıklama yapmasına karşın,
cezadan bağışıklık ya da mahkeme ya da polisin elinde özel muamele sözü verildi mi size acaba?
Kız polisin elinde.