PROGRAMLARI in English translation

programs
programla
shows
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
schedules
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini
programming
program
programlamak
software
program
yazılım
itineraries
programı
rotanı
güzergâhı
seyahat rehberini
seyahat planını
gezi planını
yolculuk planı
program
programla
show
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
schedule
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini

Examples of using Programları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Doktor nerede? -Doktorların programları dolu.
Where's the doctor?-The doctors' schedules are full.
Douglas, yarışma programları kanalında ne yakaladım, bak.
Douglas, look what I came across on the Game Show Channel.
Pekala… Onların kendi programları benimse kendi programımı var.
Well… they have their schedule, and I have mine.
Şiddetsiz çocuk programları!
Less violence in children's programming!
Ders programları yetişkin mesaneler için.
The class schedules are designed.
Evet, ama… Sen radyo ve televizyon programları yaptın.
Yes, but… you had a radio and television show.
Herkes gibi uymaları gereken bir programları var.
These men have a schedule to keep like everybody else.
HBO, farklı beğenileri olan abonelere en kaliteli programları sunmayı amaçlamaktadır.
Home Box Office intends to provide top programming to subscribers of widely different tastes.
Aksiyon figürleri, video oyunları, belki realite programları düşünüyorum.
I am thinking action figures, video games… maybe a reality show.
Kanal Rusça, Kazakça ve İngilizce programları içermektedir.
It features programming in Russian, Kazakh, and English.
Karate ve tai chi kurs programları… panoya asılmıştır.
The schedule for karate and tai chi classes is now posted on the activity board.
Sağlık, eğitim, gençlik programları için para.
Money for sanitation, training, youth programming.
Programları tekrar yapmalısın, risk yönetimi, vardiya raporları.
You have to take over the scheduling, risk management, shift reports.
Sizin gibi insanlar böyle kaliteli programları yayından kaldırmak için çabalıyorsunuz.
It's people like you, who drive quality programing off the air.
O buradaki programları izlemeye gelen bir adamdı.
That's the guy, uh, used to come see the shows here.
Böyle programları mümkün kılan sanat burslarına ne kadar aşinasın?
How familiar are you with the federal art grants that make these kind of programs possible?
İnsanların programları vardır.
People might have plans.
Evet, programları düşünüyorum.
Yeah, thinking about the programs.
Programları sil.
Delete the programs.
Üst ortaöğrenim kurumlarındaki eğitim programları zorunlu ve gönüllü derslerden oluşmaktadır.
The study programme at upper secondary school is arranged into mandatory and voluntary courses.
Results: 1265, Time: 0.0453

Top dictionary queries

Turkish - English