Examples of using Rahip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rahip, sen de biliyorsun ki, bu kasabayı yakıp yıkacaklar.
Şimdi, hadi, rahip… bana gerçeği anlat.
Rahip köyü yok etti.- Beni bırak.
Rahip Lucas bile kabul ediyor.
Rahip güçlü bir aileden geliyordu.
Rahip zindandan mı kaçtı?
Eviyi Rahip öldürdü.
Rahip, daha çok altın kurşuna ihtiyacım var.
Bir rahip bana yardım etti ve şişe ile aramıza bir sınır koymamı sağladı.
Şu anda eski August misyoneri Rahip Lazaro Matein kliniğindeyim.
Ana Kaz bir rahip istiyor.
Nasıl yaptığını bilmiyorum.- Rahip.
Üçümüz, rahip ve psikiyatrik seansları biten aile fertlerimiz.
Rahip Hansonın kilisesine gidelim.
Rahip hamlesini yapıyor.
Dönüp anne ve rahip olmaya devam etmem gerekirdi.
Rahip bana sırrı söyle.
Bir rahip bana yardım etti
Şafak vakti geldiğinde o şişman rahip darağacında sallanıyor olacak.
On beş. 15 ay, rahip.