Examples of using Rapor etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Herhangi bir şeyi… rapor etmek zorundayız.
Herhangi bir şeyi… rapor etmek zorundayız.
Çalınmış bir karavanı rapor etmek istiyorum.
Teğmen Kim, jimnastik salonunda ki sorunu rapor etmek istedim, ama haberleşme sistemi çökmüş durumda.
Bunu rapor etmek için, şu andan itibaren ikinci yılın üçüncü çeyreğine kadar vaktim var. Mecbur kalırsam, ederim.
Benim görevim, her patlamanın tam yerini ve zamanını rapor etmek böylece roketlerin doğru hedeflenmelerini
Bir kanun uygulayıcı olarak bunu rapor etmek isteyebileceğinin farkındayım fakat vampirlerin, insanları öldürmesinin belgelenmesi kaldırabileceğim bir durum değil.
Benim görevim, her patlamanın tam yerini ve zamanını rapor etmek… böylece roketlerin doğru hedeflenmelerini ve Londraya düşmelerini sağlamak.
Benim görevim şartlara uyum sağlayıp sağlamadığınızı görmek,… ve uyumunuzu mahkemeye rapor etmek.
FBI özel ajanı olarak ortağımın mümkün olduğunca kahramanlıklarını rapor etmek benim görevim.
Bir LAPD memurunun silahını tam olarak neden ateşlediğini Emniyet Müdürüne ve Federal Hükümete rapor etmek için 72 saatim var.
REZOdaki yolu bulmada en yetenekli kişi olan eksi üçüncü katın mimarı olanları rapor etmek için aşağıya inmeye karar vermiş.
İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk… bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
Bu açık bir değerlendirme, yani bulgularımı taraflara yasal olarak rapor etmek zorundayım.
dili gebe kalmak için, ne de kalbini rapor etmek. adamın eli tadı mümkün değil.
Misch yukarıda Reich Şansölyesi mahzenleri vasıtasıyla Schädlenin son bir kez rapor etmek üzere ofisine geldiği yere gitti.
O zaman ben bunu devlete rapor etmek zorunda kalmadan… onun nerede olduğunu bulup buraya getireceksin. Öyleyiz.
Semtexi bildiğimizi rapor etmek.
Rapor etmek istedim.
Bunu rapor etmek zorundayım.