Examples of using Ruhlu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Senin gibi hippi ruhlu bir kardeşe göre.
Annem de özgür ruhlu bir ressammış.
Hayır, hayır. Cliff çok nazik ruhlu bir adamdı, gerçekten.
O hain, korkak veya zayıf ruhlu değildir.
Gördüğüm tek şey kayıp ruhlu bir adamdır.
Gördüğüm tek şey kayıp ruhlu bir adam.
Gördüğüm tek şey kayıp ruhlu bir adam.
Benim kılıcım da kötü ruhlu bir kadının tutkusuyla çılgına dönmüş gibiydi.
Genç ruhlu, senin gibi.
Asi ruhlu, gürültücü, aksi ve vahşiydim.
Kutsal ruhlu biri için huzur dolu.
Benim kılıcım da kötü ruhlu bir kadının… tutkusuyla çılgına dönmüş gibiydi.
Benim kılıcım da kötü ruhlu bir kadının… tutkusuyla çılgına dönmüş gibiydi.
Sığ, ruhlu biri değilim Çünkü sadece görünüş önemli bence.
Kötü ruhlu. Kaba, zorba ve otoriter biri.
Bu sözde anneler aslında kötü ruhlu üvey anneler… doğurmaktan acizler.
En kırık ruhlu olanlar için bile.
Dürüst ruhlu olmayabilir, vesaire vesaire ama ödevini iyi yapmış.
Şeytan ruhlu tazı efsanesi.
Vampir ruhlu kaltak kadın.