RUTIN OLARAK in English translation

• routinely

Examples of using Rutin olarak in Turkish and their translations into English

Onların günlük rutin olarak yaptıklarını takip ettim.
And I knew their daily routine only to well.

Bay Vothun şirketi kadavraları rutin olarak tahnit eder.
Mr. Voth's company routinely embalms cadavers.

Bizim siyasi âdetlerimizde insanlar rutin olarak yalan söyler.
At our political conventions, people routinely lie.

Sivil kayıplar mı? Rakamlar kırpılıyor, rutin olarak.
Civilian deaths? The numbers were being slashed, routinely.

Analiz için rutin olarak anakart ve optik kısımları alırız.
We routinely remove motherboards and optics for analysis.

Wikidot sitesi bir rutin olarak yaratıcı yazarlık yarışmaları düzenler.
The Wikidot website routinely holds creative writing contests to encourage submissions.

düzenli ve rutin olarak yapıyoruz.
we're making them routinely.

Eğer ateş savaşçıları rutin olarak kullanırlarsa işlerinde çığır açarlar.
If firefighters could routinely harness this new technology, it would revolutionise their job.

Üçlü cinayet soruşturmalarında rutin olarak yetkili oluyorsa anlaşırız tabii.
Of triple homicide investigations. Well, he is, if he's routinely in charge.

MI5, rutin olarak danışmanları takip eder
MI5 routinely monitors advisers

Rakamlar kırpılıyor, rutin olarak.- Sivil kayıplar mı?
Civilian deaths? The numbers were being slashed, routinely.

Lojistik meseleler yüzünden, gardiyanlar rutin olarak akrabalarının yattığı cezaevlerinde çalışıyorlar.
Due to logistical issues, guards routinely work in prisons where relatives are inmates.

Polis rutin olarak öğrencileri ve destekçilerini copladı
Police routinely clubbed students

Ve rutin olarak yaptığımız gibi diş fırçasıyla parlayana kadar tuvaletleri temizleyeceğiz.
And as usual, we will clean the washroom with toothpaste until it shines.

Hindistan kaplan parklarında kaçak avcılara karşı rutin olarak evcil fillerle devriye atılmakta.
Indian tiger parks routinely use domesticated elephants to patrol the forest for poachers.

Kara Liste'' döneminde duruşmada, rutin olarak sorulan iki soru vardı.
During the"Black list", the two questions that were asked routinely at the hearings were.

Zelda and Andrew rutin olarak Cadılar Bayramını en iyi arkadaşları ile geçirirler.
Zelda and Andrew normally spend Halloween with their best friends.

Bir: Acilde rutin olarak uyuşturucu ve ilaç testi yapılır. Görünüşe göre bir geri zekâlıya.
One, ER routinely tests for drugs. Apparently a moron.

Rutin olarak yaptıklarını takip edebilirsiniz.
Of his routine. You can build a picture.

Bu tür olayları, rutin olarak kabul edemeyiz.
We can't accept events like this as routine.