SÜRDÜRECEK in English translation

will continue
devam
sürdürecek
she sustain
sürdürecek
you drive
sürüş
sen sür
sen kullan
kullanıyorsun
sür
sürüyorsun
sen kullanırsın
sürersin
araba kullanmana
sen sürersin
will be taking

Examples of using Sürdürecek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İznim sırasında Hans Christian Thorsen resmî görevlerimi sürdürecek.
During my leave H. C. Thorsen will take over my official duties.
Adalet var olmadan da dünya dönmeyi sürdürecek.
The world will keep revolving even if justice doesn't exist.
Evet, esmeyi sürdürecek.
Yes, it will keep blowing.
Türkiye, İran ile ticari ilişkilerini yaptırımlara rağmen sürdürecek.
Turkey to keep trade ties with Iran despite sanctions.
Adamlarım aramayı sürdürecek.
My men will keep searching.
Ve bu bana işkence yapmayı sürdürecek.
And it will keep torturing me.
Hydranın yaptığı iş, yaşamını sürdürecek.
The work Hydra has done will live on.
Savaşarak güçleniyor ve alfasını bulana kadar da kontrol etmeyi sürdürecek.
It will thrive on conflict and it will take over until it finds its alpha.
Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
Bir gün kavgayı onlar sürdürecek.
One day they will carry on the fight.
Tariceanu PNL üyesi olarak milletvekiliğini sürdürecek.
He will keep his job as a PNL member of the Chamber of Deputies.
Herkes ölene kadar sizle bu oyunu sürdürecek.
It will keep you playing the game until everyone dies.
Bunun anlamı… herkes simülasyonda yaşamayı sürdürecek.
That means… Everyone will keep living in the simulation.
Aile soyadınızı kim sürdürecek?
Who's going to carry on the family name?
Geriye ne kaldı sürdürecek?
What is left to carry on?
Bay West, bu konuşmayı sürdürecek güvenlik izniniz yok.
Mr. West, you don't have the security clearance to continue this discussion.
Bay West, bu konuşmayı sürdürecek güvenlik izniniz yok.
To continue this discussion. Mr. West, you don't have the security clearance.
Aile adını sürdürecek biri?
Somebody to carry on the family name?
Aile adını sürdürecek biri?
Somebody that carry on the family name?
Yahudiler, vatanımıza ihanet edip yüce Arjantin ulusunu zehirlemeyi sürdürecek.
And continue poisoning this great nation of Argentina. The Jew will betray our homeland.
Results: 114, Time: 0.0317

Top dictionary queries

Turkish - English