SABIKALI in English translation

criminal
suç
suçlu
ceza
cezai
sabıka
kriminal
adli
cani
ex-con
eski suçlu
eski bir mahkûm
sabıkalı
eski bir mahkumu
eski bir hükümlü
eski bir suçluyu
eski bir dolandırıcı
record
rekor
plak
albüm
kayıtları
kaydı
sabıkası
kaydet
sicili
kayda
kayıtlar
felon
suçlu
suçluyu
sabıkalı
priors
önceden
rahip
öncelikli
bir önceki
sabıkası
with a rap sheet
sabıkalı
recidivist
sabıkalı
have a criminal record
sabıkalı
criminals
suç
suçlu
ceza
cezai
sabıka
kriminal
adli
cani
felons
suçlu
suçluyu
sabıkalı

Examples of using Sabıkalı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Polisler, kara derili ve sabıkalı herkesi.
Two dozen cops hassling anybody with a black face and a record.
Bu genç yaşında sabıkalı olacak yazık.
She's gonna have a criminal record at such a young age.
Neden sabıkalı olduk?
Why did we become criminals?
Hiç değilse ben sabıkalı değilim.
At least I'm not a felon.
Yani, alkolik, uyuşturucu bağımlısı sabıkalı, yahudi olmayan.
I mean, alcoholics, drug addicts, felons, gentiles.
O sizin gibi sabıkalı değil.
She's not like you criminals.
Polisler, kara derili ve sabıkalı herkesi Williamsburg cinayetiyle suçluyor.
On this Williamsburg murder thing. Two dozen cops hassling anybody with a black face and a record.
Kesin bir avuç dolusu sabıkalı.
Bet it's a fistful of felons.
Eski mahkûm. Aile içi şiddetten sabıkalı.
Record for domestic violence.
Sabıkalı olduklarından seçti. Dudley, onları zenci ve.
Dudley framed them because they were Negroes and had records.
Hanımefendininki temiz ama Rosa sabıkalı.
Ama sen sabıkalı bir adamı serbest bıraktın.
But you let him go, a guy with priors.
Kendisi Sabıkalı Deliler sınıfında.
She's categorized as criminally insane.
Kızım günü sabıkalı bir muhbirle geçiriyor.
Daughter's spending the day with an ex-criminal informant.
Sabıkalı sübyancı.
Ex-convict peadophile.
Rustynin sabıkalı bir akrabası var mı diyorsunuz?
You're saying Rusty has a relative who's a criminal?
Sabıkalı bir kadın.
A woman with a record.
Sabıkalı olmanın bazen yararları vardır.
To be an ex-convict is sometimes an advantage.
Sabıkalı… Senin için büyük bir kelime.
Categorically." That's a very big word for you.
Sabıkalı olduğumu biliyor mu peki?
He don't know I'm an ex-con?
Results: 227, Time: 0.0492

Top dictionary queries

Turkish - English