Examples of using Sabıkalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Polisler, kara derili ve sabıkalı herkesi.
Bu genç yaşında sabıkalı olacak yazık.
Neden sabıkalı olduk?
Hiç değilse ben sabıkalı değilim.
Yani, alkolik, uyuşturucu bağımlısı sabıkalı, yahudi olmayan.
O sizin gibi sabıkalı değil.
Polisler, kara derili ve sabıkalı herkesi Williamsburg cinayetiyle suçluyor.
Kesin bir avuç dolusu sabıkalı.
Eski mahkûm. Aile içi şiddetten sabıkalı.
Sabıkalı olduklarından seçti. Dudley, onları zenci ve.
Hanımefendininki temiz ama Rosa sabıkalı.
Ama sen sabıkalı bir adamı serbest bıraktın.
Kendisi Sabıkalı Deliler sınıfında.
Kızım günü sabıkalı bir muhbirle geçiriyor.
Sabıkalı sübyancı.
Rustynin sabıkalı bir akrabası var mı diyorsunuz?
Sabıkalı bir kadın.
Sabıkalı olmanın bazen yararları vardır.
Sabıkalı… Senin için büyük bir kelime.
Sabıkalı olduğumu biliyor mu peki?