Examples of using Sadece sende in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Problem sadece sende değil.
Sadece sende kalacak ama. Öyle olsun.
Sadece sende benimle gelirsen, Takahashi.
Onu bulmamızı sağlayacak teknoloji ve bilgi sadece sende var.
Hem silah hem elbise sadece sende vardı.
Onu durduracak güç sadece sende var.
Ve anahtarlar bizim dışımızda sadece sende var.
Ayrıca sadece sende ben var, ki bu çok güzel… ama ayrıca Xe bağlı
İnsanlara, antidotu sadece sende olan bir virüs bulaştırmak ve… istediğin şeyi yapmazlarsa antidotu… onlara vermeyeceğini söylemek.
İnsanlara, antidotu sadece sende olan bir virüs bulaştırmak ve… istediğin şeyi yapmazlarsa antidotu… onlara vermeyeceğini söylemek.
İnsanlara, antidotu sadece sende olan bir virüs bulaştırmak ve… istediğin şeyi yapmazlarsa antidotu… onlara vermeyeceğini söylemek.
İnsanlara, antidotu sadece sende olan bir virüs bulaştırmak ve… istediğin şeyi yapmazlarsa antidotu… onlara vermeyeceğini söylemek.
Su haline bak Chaka Khan a benzedin, sadece sende kic yok.
Öyle mi? Sadece sende ve onda olan pardon daha adını bilmiyorum, emanetle mi?
Sadece senden değil.
Bütün okula sadece senin sesin olan kaseti bile çalsam.
Sadece, sen diğer taraftasın!
Sihir yok. Sadece senle ben. Yumruk yumruğa.
Ne? Ama sadece seni değil tatlım?
Sadece senden kaynaklanmıyor ama sağ ol.