Examples of using Bence sende in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bence sende olan tek şey üzerinde Warner Bros yazan bir polis rozeti Bayan Decker. Gerçekten mi?
Kız kardeşimde skolyoz* vardı, ve bence sende de olabilir… Sen iyi misin?
Tek istediğim ilginç bir hikaye yazmak. Bence sende bu hikaye var.
Benim için ise; bence sende bir psikopatın üç özelliği var cazibe, odaklanma ve acımasızlık.
Bence sende insanların duymak istedikleri şeyleri anlamak gibi bir özelliğin var… ama ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Ama ben onlarla arama bir mesafe koydum, ve bence sende sözde arkadaşlarınla ilgili aynı şeyi yapmalısın.
Liam bence, sende travma sonrası stres bozukluğu var.
Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın.
Bence sen de eve gitmeden önce kıyafetlerini değiştirmelisin.
Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın.
Sakın yanlış anlama ama bence sen de bırakmalısın, ufaklık.
Stres bozukluğu var. Liam bence, sende travma sonrası.
Bence sen de öylesine prostatında kanser olmadığını hayal edebilirsin.
Bence senden çok iyi bir anne olurdu Hetty.
Biliyor musun bence sen de bu mükemmel sanatçıya kendi portreni yaptırmalısın.
Chuck, asıl bence seni sıkıca yuvarlamak lazım.
Bence sen ve asistanın aşağıya,
Bence seni güvenlikle dışarıya attırtmadan, gitmen daha iyi olur.
Bence sen özel bir haber yap, haşere ile mücadele ekiplerini buraya getir.
Bence seni evlatlık almışlar.