Examples of using Saklamıştır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sisyphusı tanıdığımdan, muhtemelen onu basit görünen bir yere saklamıştır.
Ya da belki hamileliğini baba olamayan kıskanç bir kocadan saklamıştır.
Belki daha önce saklamıştır.
Belki düşürmüş olabilir… Ya da Matthewun peşinde olduğunu bildiği için saklamıştır.
Belki koridora saklamıştır.
Belki senden saklamıştır.
Umarım Kraliçe senin için bir dans saklamıştır.
Belki senden bir şeyler saklamıştır.
Büyükannen faturasını saklamıştır.
Bilmiyorum. Benden pek çok şeyi saklamıştır.
Belki parayı bir şilteye saklamıştır.
Ya da büyük annesi yaşını birkaç yıl saklamıştır.
Kesin güvenlik kaydını saklamıştır.
Kesin çoktan cebine ya da donuna saklamıştır.
Umarım faturayı saklamıştır.
Silahları emekli olmadan önce o saklamıştır.
Pekala, öyleyse bir yerlere saklamıştır.
Sonrasında Arnavutluka kaçmış, Kanlı Baron onu ararken diademi bir ağaç kovuğuna saklamıştır.
Cesedi bir şey yapmış olmalı saklamıştır, yok etmişti. Başka bir yere taşımış olabilir.
Rayin şehirde kalmasının bir sebebi olmalı. Belki bir yere para saklamıştır. Onu almak isteyen bir düşman olabilir.