Examples of using Salı sabahı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Salı sabahı ölü bulundular.
Bugün salı sabahı ve konuşmak zorundayız.
Salı sabahı, Loundsu kaçırmak üzere.
Salı sabahı elemelere katılacağım, dönmem gerek.
Salı sabahı harika olur.
Salisbury Plainde Salı sabahı erken saatlerde gerçekleşti.
Salisbury Plainde Salı sabahı erken saatlerde gerçekleşti.
Salı sabahı üç gün olacak.
Diane, neden Salı sabahı 9da gelmiyorsun?
Erkenden yola çıkarsak salı sabahı oraya varırız.
Dişçi randevusu Salı sabahı, Tamam mı?
Diane, Salı sabahı saat 9.00da gelmeye ne dersin?
Salı sabahı erken saatte geçirdiği bir nöbetten sonra vefat etti.
Çöpleri salı sabahı sekiz ve dokuz arasında topluyorlar.
Evet salı sabahı iyidir.
Mayısta gideriz fındık toplamaya Salı sabahı erkenden.
Evet, sanat Wisteria Lanee salı sabahı gelmişti.
Eğer zamanında dışarı çıkamazsam… Salı sabahı benim evde buluşuruz.
Git o karına her zamanki gibi Salı sabahı görüşeceğimizi söyle!
İtiraf etmeliyim ki… o Salı sabahı… garip duran yeni elbisesinin içinde… Joeyu görünce… para verip onu uzak tutabilseydim… bunu kesinlikle yapardım.