Examples of using Sen buradasın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tatlım, senin tepene de bombalar yağdırabilirler. Ve sen buradasın.
Sen buradasın Sen buradasın.
Şu anda seni hâlâ sorguluyor olmalıydılar ama sen buradasın.
Üç adamımı kaybettim; lakin, sen buradasın.
Herkes aşağıda ve eğleniyor, sen buradasın Bay Münzevi.
Ona inanmaya cesaret edemedim, ama sen buradasın. Geleceğini söyledi.
Öldü.- Fakat sen buradasın.
Öldü.- Fakat sen buradasın.
Tabi, bu bir sorun çünkü sen buradasın o da orada.
Ve şimdi sen buradasın.
O zamana kadar sen buradasın.
Ve oradasın! Sen buradasın.
Parti organizatörü göstericinin arabası bozuldu dedi ama bak sen buradasın.
Sen buradasın, gördün mü?
Sen buradasın.
Ama sen buradasın ve gülümsemenle… tüm gemiyi aydınlatıyorsun.
Plan, sen buradasın, böyle.
Bak Darkrai! Sen buradasın ve şimdi gidiyorsun!