Examples of using Sen ve paul in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen ve Paul arayı kapatırsınız diye düşündüm.
Demek istediğim, sen ve Paul…- Saçmalık.
I mean, you and paul- Oh, nonsense.Sen ve Paul, ikiniz aramızdaki en iyilersiniz.
You and Paul, the two of Sen ve Paul barımı bir rocknroll şovuna çevirdiniz.
You and Paul turned my bar into some sort of rock'n' roll show.Sen ve Paul birbirinizle büyük bir şevkle geçiniyordunuz.
You and Paul were getting along like gang-busters.Sen ve Paul yeni bir kamyon alıp yollara döneceksiniz.
You and Paul will get another truck Sen ve Paul gibi evli çiftler 98 yılında kaldınız artık.
Married couples like you and Paul are so 1998.Taryn, sen ve Paul Cam Yabanisinde Laura
Taryn, you and Paul will do LauraSen ve Paul akşam bize yemekte eşlik etmek ister misiniz?
You and Paul wanna join us for dinner?Özür dilerim, ama sen ve Paul özel mülkiyete izinsiz girmişsiniz.
I'm sorry, but you and Paul were trespassing on private property.Çünkü sen ve Paul kadar aşık başka bir çift görmedim hayatımda.
I have never seen two people more in love than you and Paul. Because in my entire life.Planladığınız gibi Peppermillde İki saat içinde, sen ve Paul yıldönümünü kutlayacaksınız.
In two hours you and Paul will be celebrating your anniversary at the Peppermill as planned.Marlon, sen ve Paul Moore öğrenci konseyinde iki yıl boyunca birlikteydiniz.
Marlon, you and Paul Moore have been on the student council together for two years.Ötücü Kuş'' bu şekilde sona erdi çünkü sen ve Paul diğer taraf için çalışıyordunuz.
Songbird ended the way it did because you and Paul were working for the other side.Ben ve Paul ve sen ve Alek.
Me and Paul and you and Alek.Sen ve ben, Paul.
Me and you, Paul.Ve sen! Paul.
And you. Paul.Sen Paul Ve misin?
Are you Paul Ve?
