SENIN DÜŞMANIN in English translation

your enemy
düşman
karşına al
düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler egemenler
hasmın
al düşmanınla
düşmanınla gurur duy ve onun başarısından zevk al
senin düşmenın
your enemies
düşman
karşına al
düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler egemenler
hasmın
al düşmanınla
düşmanınla gurur duy ve onun başarısından zevk al
senin düşmenın
is your nemesis
your adversary
hasmınız
düşmanınız
rakibin
hasımınız

Examples of using Senin düşmanın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu şehirdeki insanlar senin düşmanın değil.
The people in this city are not your enemies.
Senin düşmanın olan biri bu dünyada fazla yaşamaz.
Anyone who is an enemy of yours is not long for this world.
Senin düşmanın kim?!
Who are you glaring' at?
Senin düşmanın olmak istemezdim, dostum.
I wouldn't want to have you for an enemy, man.
Bu Yan senin düşmanın olamaz!
This Yan fellow can't be your enemy.
Kelimeler senin düşmanın, aşkım.
Words are your enemy, my love.
Tom senin düşmanın.
Ben senin düşmanın rahatladım.
I was freed by your enemy.
Senin düşmanın olabilirler, ama benim değil.
They may be your enemy, but not mine.
Senin düşmanın olsalar da Tanrının kullarıydı onlar.
They may have been your enemies, but they were the gods' creations.
O senin düşmanın. Acı çekmenin nedeni.
He's your enemy, the cause of your suffering.
Senin düşmanın kim bilmiyorum.
I don't know who your villain is.
Senin düşmanın olmayı asla istemedim.
I never wanted to be your enemy.
O öğe senin düşmanın, senin ve ailenin peşinde.
That element is your enemy and it's coming after you and your family.
Senin düşmanın benim annem değil.
I'm your enemy no she.
Böylece zaman senin düşmanın olmaz.
So that time shall not be your enemy.
Kuşatmalarla ilgili… kim senin düşmanın, kim senin dostun?
About the sieges? Who's your enemy? Who's your friend?
Senin düşmanın.
It is your enemy.
Senin düşmanın o!
She's your enemy!
Şimdi senin düşmanın ve onu öldüreceksin.
And now he's your enemy and you will kill him.
Results: 236, Time: 0.0331

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English