SENIN GIBI BIR KIZI in English translation

girl like you
senin gibi bir kız
daughter like you
senin gibi bir kızım
benzeyen bir kızın olursa seni

Examples of using Senin gibi bir kızı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Merak ediyordum da, Freakshow gibi bir adam senin gibi bir kızı bulmuş?
I was just wondering, how does a guy like Freakshow end up with a girl like you?
Aslında bu benim ilk, senin gibi bir kızla daha önce tanışmadım.
This is my first time! Actually I have never met a girl like you.
Senin gibi bir kızım olsaydı… çok mutlu olurdum.
If I had a daughter like you I would be very happy.
Daha önce senin gibi bir kızla karşılaşmadım.
Never met a girl like you before.
Senin gibi bir kızın şehirde yaşaması gerekir.
A girl like you ought to be living in the city.
Senin gibi bir kızımız olduğu için minnettarız.
We're so thankful to have a daughter like you.
Senin gibi bir kızla bir daha ne zaman karşılaşırım bilmiyorum.
I just don't know when I'm gonna meet another girl like you.
Keşke senin gibi bir kızım olsaydı.
I wish I had a daughter like you.
Nome senin gibi bir kıza göre değilmi?
That Nome is no place for a girl like you?
Senin gibi bir kıza sahip olduğu için çok mutlu olmalı.
She must have been really lovely to have a daughter like you.
Kappaların senin gibi bir kıza ihtiyacı olabilir.
Kappa's could use a girl like you.
Ama senin gibi bir kız, babasının göğsünü gururla kabartır!
But a daughter like you, makes a father's chest swell with pride!
Senin gibi bir kıza polisler için endişelenmek yakışmıyor.
It's not becoming for a girl like you to be worried about cops.
Keşke benim de senin gibi bir kızım olsaydı.
I wish I had a daughter like you.
Evliliği kabul ettiğimde senin gibi bir kızla tanışacağımı bilmiyordum.
When I agreed to marry, I didn't know I would meet a girl like you.
Senin gibi bir kızla gurur duymayacak anne yok. Nimue.
Nimue… any mother would treasure a daughter like you.
Eğer senin gibi bir kızla tanışabilseydim, Tran.
If only I could meet a girl like you, Tran.
Senin gibi bir kızla gurur duymayacak anne yok. Nimue.
Any mother would treasure a daughter like you. Nimue.
Bu senin gibi bir kıza göre değil.
It's not work for a pretty… for a girl like you.
Senin gibi bir kızımız olduğu için minnettarız. Evet.
We're so thankful to have a daughter like you. Yes, I did.
Results: 60, Time: 0.0283

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English