SENIN KIZI in English translation

your girl
kız
senin kız
kız arkadaşın
sevgilin
senin hatun
kızınızın kafasını
her you
ona senin
sen onu

Examples of using Senin kızı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Şimdi diyelim Hüseyin kaçırdı senin kızı, tamam mı?
Now let's say Hüseyin's run off with your girl. OK?
oğlumuz Songaya, senin kızı.
Songa, with your daughter.
Diğer hepsi için beni öldürebilirsin ama… senin kızı öldüren oydu.
That was him. but your girl, You can kill me for all the others.
Diğer hepsi için beni öldürebilirsin ama… senin kızı öldüren oydu.
But your girl, You can kill me for all the others, that was him.
Hayır, ben senin kızı.
No, I'm your dau.
Boylanın hünerini konuşturup senin kızı buraya getirebilmesi için 2149dakilerle konuşması gerekiyor.
For Boylan to work his magic, get your girl here, he's got to be able to talk to 2149.
Çılgın Tony isminde bir İtalyan kulübe gelip senin kızı vuranlara, Hummerdaki numaralar için nasıl yardım ettiğini anlattı.
An Italian named Crazy Tony came into the club bragging about how he helped trick out a Hummer for those mugs who snuffed your girl.
Ya bana bilmem gereken bilgiyi aktarırsın ya da senin kızı hiç acımadan baştan ayağa fileto yaparım.
You either give me the information that I need to know… Or I'm gonna fillet your girl from head to toe with no mercy.
Senin kızınla evlenmek istiyorum.
I want to marry your daughter.
Senin kıza Profesörün aslında ne iş yaptığını söylesem mi acaba?
Should I tell your girl what kind of'Professor' you really are?
Senin kızınım.
Your daughter.
Söylentilere göre senin kızın hala zayıf noktaları varmış 4 e 1.
Rumor has it that your girl still may have a few weaknesses. 4 to 1.
Senin kız habire bir ölümlüyle sevişipdurur diye şikayet etmişler.
Your daughter is constantly fornicating with a mortal.
Jess senin kızınla mı beraberdi?
Jess was with your daughter?
Senin kızının ben olduğumu sanıyordum?
I thought I was your girl?
Senin kız bu nişan partisini çok çabuk organize etti, ha?
Your daughter got this engagement party together pretty fast, huh?
Şu anda, senin kızın orada başkabir erkekle dans mı ediyor?
And right now, your girl is at the dance with the other guy?
Ben senin kızınla tanıştıktan sonra, benim kalbimin kapıları açıldı.
After I met your daughter, the door of my love opened.
Senin kızla tanıştım dostum.
So I met your girl, mate.
Ama benim oğlumun ve senin kızının çıkarları… aynı.
But my son's and your daughter's interests… are the same.
Results: 50, Time: 0.0348

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English