Examples of using Sessizliğe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani vurgunu, kurbanlarını sessizliğe zorlamak mı olmuş?
Sessizliğe saygı duymak ve bu oyuncunun değerini anlamak zorundayız.
Onlar sadece sessizliğe izin verir burada!
Beni sessizliğe iten suçluluktu gerçeği söylemeye iten de o oldu.
Artık sessizliğe alışık değilim.
Sessizliğe ses veriyorum.
Sessizliğe alıştım sanırım.
Kelimelere ihtiyacın olduğunda konuşacağıma ve sessizliğe ihtiyacın olduğunda paylaşacağıma yemin ederim.
Sadece sessizliğe bürünüp önlerinden geçmesini izleyebiliyorlar.
Ev sessizliğe büründü. Sanki ölüm ipekten terliklerle geziniyordu.
Zanlımız sessizliğe bürünmüş.
Bak, sessizliğe nasıl tahammül ettim?
Herkesi sessizliğe sürüklediğine göre sanırım artık gidersin.
Kızlar sessizliğe zorlandılar. Durumlarında iyileştirme olacağına dair sözler verildi.
Sessizliğe odaklan.
Sessizliğe alerjin mi var senin?
Sessizliğe ve yalnızlığa ihtiyacım var.
Her zaman sessizliğe doğru zorla ilerler misin?
Şehirler sessizliğe bürünmüş durumda. Doğu Kıyısındaki tüm büyük.
Çalışmak için sessizliğe ihtiyacı olduğunda size ben bakarım.