SOL in English translation

• sol
• left-hand
• the left
• leftist
• left
• sols

Examples of using Sol in Turkish and their translations into English

Görünüşe göre NASA artık seninle konuşmamıza izin veriyor. Sol 136 Sevgili Mark.
Dear Mark, SOL 136 Apparently, NASA's letting us talk to you now.

Sol çengel atışı.
Left-handed hook.

İşlemi yapmak için sol tarafınıza dönmenizi istiyorum.
I want you to roll over on your left side for the procedure.

Sol tarafında ufak bir bağlantı olacak, doğrudan kasabaya çıkar.
And there's a little dirt connector off to your left, goes right into town.

Sol elimle imzalayacağım.
I will have to sign lefty.

Sol motoruma yazık oldu.
Too bad about my port engine.

Benzin için 20 Sol alabilir miyim bayım?
Sir can I have twenty soles on ninety gas please?

Eğer sol Bu sabah ilgilidir.
It's about this morning when you left.

Şimdi sol ayakla başlayın.
Now, start with your left foot.

Evet. Dupreenin sol elinden üç parmak ameliyat makası ile kesilmiş.
Yeah, three fingers on Dupre's left hand were severed by surgical shears.

Sol yap, sonra tekrar.
Make a left, then another left.

Sol, sağ, arka, ön, yukarı ve aşağıya ilaveten.
That is in addition to left, right, back, forth and up, down.

I sen sol günden beri seni tekrar görmeye hayal.
I dreamed about seeing you again since the day you left.

Sol çeyrekten düşman görüldü!
Enemy sighted off the port quarter!

Bu, bokstaki sol yumruğunla kıyaslanabilir ancak bu daha fazla hasar verir.
This can be compared to your left jab in boxing except it's much more damaging.

Donna, sol koluna ihtiyacım olacak.
Donna, I'm gonna need to get at that left arm.

Sol, sol Yok yok sağ sağ.
To the left, left no, right, right Right.

Kahrolası sol liberal Don Horanzy mi?
That goddamn lefty liberal, Don Horanzy?

Sol kolumu kaybettim.
I lost my right arm.

Sol yumurtalığında büyük bir tümör var.
You have a large tumor on your left ovary.