Examples of using Son sahnesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bunu'' The Good, the Bad and the Ugly'' filminin son sahnesi gibi yapmak istiyordu.
Elizabeth ve Darcynin son sahnesi dahil, filmin DVDsini ABDde ve Birleşik Krallıkta yayınladı.
Hadi son sahneyi çekelim.
Riggan, son sahne için yerini al.
Düşler Tarlasının son sahnesini yeniden izleyebilmek için bir bahane gibi mi?
Son sahne de dahil olmak üzere filmde çok önemli bir yere sahip.
Son sahneyi seyrettim.
Başın olmadığı son sahnede de kötü oynuyor.
Sadece son sahne kaldı.
Hala son sahneye girebileceğimi umuyorum.
Son sahnede Bush tekrar belirir ve sessizce piyanonun kapağını kapatır.
Filmdeki son sahnede bir atış mangası var.
Pekala, son sahneyi çekmek için on dakikamız var.
Son sahneyi oynamanızı bin kez izleyip her seferinde ağlayabilirim.
Son sahneyi çekiyorlar.
Son sahnedeki yağmur planlı mıydı yoksa şanslı bir kaza mı oldu?
Son sahnede Kang Chulu öldüreceğini söyledi. Kang Chulu.