Examples of using Sorununa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kötülük sorununa nasıl çözüm getireceğini bilmek istemez misin?
Sorununa bir çözüm bulduğunu söyleyip ortadan kayboldu.
Genç işsizliği sorununa da değinmek istiyorum.
Sefalet sorununa bir çözümleri yoktu.
Haftanın sorununa geldi. Pekala şimdi sıra.
Haftanın sorununa geldi. Pekala şimdi sıra.
Efendim, kızınızın sorununa bir çözüm buldum.
Senin sorununa sakız çare değil?
Sorununa cevabı kendin verdin. Evet.
Senin sorununa sakız çare değil.
Çocuklarımızı geri getirme sorununa diğer bilimsel sorunlar gibi yaklaşmalıyım.
Varickle olan sorununa yardım ettim.
Senin sorununa sahip olduğunu da unutma.
Caseyin öz farkındalık sorununa bulduğu çözüm.
ABDdeki bir numaralı halk düşmanı olan tehlikeli uyuşturucular sorununa karşı vermeliyiz.
Şimdi, lokasyon sorununa geri dönersek.
Bina da dışarıdaki bir güvenlik sorununa tepki veriyor.
Ben mutlu olacağım senin tanık olarak bir açıklama sorununa.
Şimdi, senin sorununa geri dönersek.