TÜM ÜLKELER in English translation

all countries
entire country
tüm ülkeyi
bütün ülke
ülkenin tamamını
koca bir ülkeyi

Examples of using Tüm ülkeler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
NATO ve SFORa katkıda bulunan tüm ülkeler oynadıkları rollerle gurur duyabilir. Şimdi BH için,
NATO and all the nations who have contributed to SFOR can be proud of the part that they have played.
Dünya üzerindeki tüm ülkeler için geçerli olan bir durum vardır o da öğretmenlerin hiç gitmek istemeyecekleri yerler vardır.
I think you will realize that for every country on Earth, you could draw little circles to say,"These are places where good teachers won't go.
Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü kazanan tüm ülkeler arasında Arjantin( iki ödül),
Among all the countries that have received the Academy Award for Best Foreign Language Film, Argentina(with two awards)
için yüksek notlar veriyor: neredeyse tüm ülkeler 4- ile 4+ arasında değişen notlar aldı.
gives high marks for small scale privatisation: virtually all the countries achieved between 4- and 4.
Atom bazlı bir yapısı var ve tüm ülkeler için yalnızca birkaç dolar ücret karşılığında elektrik enerjisi sağlayabiliyor.
which is atomic in nature and which can supply a form of electric power for entire countries for the cost of a few dollars.
Bölgedeki hemen hemen tüm ülkeler, gümrük vergilerinin düşürülmesi, ihracatın önündeki engelleyici faktörlerin azaltılması,
Virtually all the countries in the Region still need to pursue further trade policy reforms, such as reducing tariffs,the bigger and largely unfinished trade agenda concerns behind-the-border reforms.">
Tüm ülkeleri haberdar ettim ama duyarsız kaldılar.
I informed all countries but they're at a standstill.
Asyanın tüm ülkeleri ortak bir ülkü etrafında bir araya geldiler….
All countries of Asia have to meet together in a common task….
Tüm ülkelerin bir çıkış stratejisine ihtiyacı var.
All countries need an exit strategy.
Tüm ülkelerin 2004te Avrupa Komlsyonuna güncellenmiş tahminler sunmaları gerekmektedir.
All countries should provide updated projections in 2004 to the European Commission.
Tüm ülkelerde geçerli.
Valid all countries.
Vibranyum silahlarıyla, tüm ülkeleri devirebilir… Wakandayı hepsinin hâkimi yapabiliriz.
Vibranio with weapons, they could overthrow all countries… and Wakanda could govern decently.
Hindistan tüm ülkelerde görüldüğüm yerde vurulmamı emretti.
India's flushed out an order to all countries to shoot me on sight.
İtalya Küresel Isınma Zirvesinde tüm ülkelerde tam bir görüş birliği var.
At the Global Warming Summit in Italy, all countries have reached a consensus.
Onlar başka ülkeleri hor görürler. Ben tüm ülkeleri hor görürüm.
They despise other countries. I despise all countries.
Bunu daha iyi anlamak için para kullanan tüm ülkelerin parasal birer sistem olduğunu düşün.
To understand better, all countries that use money as value are monetary systems.
Kimse mayınlardan veya tüm ülkeyi bu makineli tüfekle geçeceğimizden bahsetmedi!
Nobody said anything about mines… or shlepping this machine gun all over the country!
Tüm ülkeye bak.
Try the whole country.
Tüm ülkeyi Şükran Günü heyecanı sarmışken.
While Thanksgiving took all over the country.
Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.
Our branches extend all over the country.
Results: 41, Time: 0.0304

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English