TÜM YAPTIĞI in English translation

all
tüm
bütün
tek
her
herşey
tamamen
onca
şey
bunca

Examples of using Tüm yaptığı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tüm yaptığı çığlık atmak,
All he did was scream
ama onun gerçekte tüm yaptığı, ortalıkta gezinip, kokaini çekip,
then a producer, but all he really did was push his weight around,
Çok şanslısın ki, tüm yapman gereken tavan arasını temizlemek.
You're lucky all you have to clean is the attic.
Tüm yaptıkları rüşvet almak.
All they do is take bribes.
Aramıza kimse giremeyecek çünkü tüm yapmamız gereken birbirimiz için güçlü olmamız.
No one will come between us, because all we need to be strong is each other.
Tüm yaptığınız cesetleri bulmak.
All you really do is find the bodies.
Tüm yaptıkları öpüşmek.
All they do is kiss.
Bakın, burada tüm yaptığımız… size gerçeği getirmeye çalışmak.
Look, all we do here is… is we try and bring you the truth.
Şimdilik tüm yapmamız gereken dua etmek.
For now, all that any of us can do is pray.
Tüm yaptıkları şeker satıp balo dekorlarını tartışmak onların.
All they do is sell candy and argue about prom decorations.
Tüm yaptıkları işçilere davranışlarımızı onaylamamak olmuştu.
All they really did was disapprove of our treatment of the workers.
Tüm yapmak istediğim ayakkabılarımı çıkarmak kanepeye uzanıp TV izlemek.
All I wanna do is kick off my shoes, sit on the couch and watch some garbagey TV.
Tüm yaptıklarından sonra, ona hayatımı borçluyum.
I owe him my life, after all.
Tüm yaptıkların bunun için miydi?
Is that what this is all about?
Şu noktada tüm yapmak istediği bu.
That's all he wants at this point.
Sizin tüm yaptığınız şey konuşmak.
That's all your people ever do is talk.
Tüm yaptıkların başarısızlıkla sonuçlandı.
All you do is fail.
Tüm yaptığımız, kesintimizi almak, komisyon, hepsi budur.
All we do here is we take our cut-- a finder's fee, that's all.
Tüm yapmak istedikleri ona bakmaktır.
All they wanna do is look at it.
Tüm yaptığınız oyun oynamak mı?
Is that all you do is play?
Results: 91, Time: 0.0469

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English